Bebeğimizin doğmasıyla birlikte, yepyeni bir bölüm başlar hayatımızda. Zorlu, uzun ve uykusuz geceler vardır artık. Neyse ki hayat bizi bir yandan zorluklarıyla sınarken, bir yandan da hediyelerini sunar. Daha önce hiç hissetmediğimiz o büyülü duygu var ya, işte o tüm zorlukları aşmamızı sağlar.
Hangi anne gecenin sessizliğinde bebeğini emzirdiği o özel anları unutabilir?
İçinize, kalbinizin derinliklerine dürüstçe bir bakış ise çoğu zaman sizi şaşırtabilir. En çok değişmesini istediğiniz anlara ne kadar sıkı sıkıya bağlandığınızı ve onları bırakmakta zorlandığınızı gösterebilir size.
İtiraf etmeliyim ki uykusuzluktan en çok yakındığım zamanlarda bile, minicik elleri ile bana gece boyunca sarılan bebeğimin “ilk ve tek” tercihi olabildiğim için içimde bir gurur hissediyordum. Birlikte paylaştığımız o sessiz anları çok seviyordum.
Sonra fark ettim ki bebeğimin uyku alışkanlıklarını düzeltmek istiyorsam, bu değişimi önce ben istemeliydim.
Değişime hazır olup olmadığınızı anlamanız için kendi hislerinize yoğunlaşmanız gerekir. Şimdi kendinize şunu sormanızı istiyorum:
Gerçekten bebeğinize büyümesi için izin vermeye hazır mısınız?
Bağımsızlığını kazanmasını kabullenebilir misiniz?
Ve eğer gerçekten değişime hazırsanız, işte o zaman bebeğinizle geçirdiğiniz o ilk özel anları geride bırakarak, ilişkinizin farklı bir aşamaya geçmesine izin verirsiniz.
Daha bebeğinizi sevmek, sarılmak ve onu okşamak için çok zamanınız olacak, ama ona sağlıklı uyku alışkanlıkları kazandırırken bu anları gecenin karanlığından gündüzün ilk ışıklarına bırakmak için kendinizi hazır hissetmelisiniz.
Her şey bir gün kendiliğinden düzelir mi inancı?
Bir gece, sihirli bir şekilde bebeğinizin tüm gece boyunca uyuyacağını umabilir, ya da bir anda sizin desteğiniz olmadan kendi başına uykuya dalmasını diliyor olabilirsiniz. Biliyorum, çünkü ben de 9 ay boyunca her gün bunun için dua ettim. Ancak maalesef bu tür değişimler çok ender yaşanıyor.
Elbette bebeğiniz 2-3 ya da belki 4 yaşına geldiğinde işler düzelebilir. Belki de birçok ailede olduğu gibi kötü alışkanlıklar sadece şekil değiştirir. Burada kendinize dürüstçe sormanızı istediğim 2 soru var:
1- Bu kadar beklemek istiyor muyum?
2- Beklemek için yeterince sabrım kaldı mı?
Cevabınız HAYIR ise, değişime bir adım daha yaklaştınız demektir.
Değişim için fazla yorgun olmak
Değişim için çaba, çaba için de enerji gerekir. Çok bunaldığımız zamanlarda bazen alıştığımız rutinlerden vazgeçmek istemeyiz. Yapacağımız her değişim bizi güvenli konfor alanımızdan uzaklaştıracağı için buna cesaret edemeyiz.
Örneğin eğer bebeğimiz aynı gece 6. kez uyanıyorsa ve eğer biz çok uykusuzsak, işin kolayına kaçar, en iyi bildiğimiz yöntemi uygularız ( emziririz, sallarız, düşen emziği veririz vb.) Değişik bir tepki vermek hem o an için çok risklidir hem de bize fazlasıyla zor gelebilir.
Burada söylemeye çalıştığım şeyi ancak ve ancak gerçekten uykusuzluk çeken ebeveynler anlayabilir. Çünkü bunu yaşamayanlar için işler yolunda gitmediği zaman alışkanlıkların değiştirilmesi daha kolaydır. Çünkü “Ateş her zaman düştüğü yeri yakar”.ANCAK, maalesef bu şekilde her yeni gün kendinizi o fanusun içerisinde bulmaya devam edersiniz.
Eğer hem bebeğiniz hem de siz ihtiyacınız olan kesintisiz uykulara kavuşmak istiyorsanız, tüm kararlılığınız ile gecenin bir yarısında bile olsanız planınıza sadık kalmalısınız. Ve evet bebeğiniz belki de o gece 10. kez sizi yanına çağırıyor olsa bile…
Bu noktada çok iyi motive olmalı, sürece değil, SONUCA ODAKLANARAK kesintisiz uyuyacağınız günleri düşünmelisiniz.
Değişim için harcayacağınız her türlü çabanın, kısa bir süre içerisinde size gece boyunca sürecek bir uyku hediyesi ile döneceğini hatırlayın.
Unutmayın şuanda içinizde hayal bile edemeyeceğiniz şeyleri yapabilecek o güç var.
Sadece kendinize ve bebeğinize inanın. Değişime bugün başlayın, hemen ŞİMDİ!
Mutlu ve Deliksiz Uykular Dilerim
Sevgilerimle;
Güliz G. Özsaruhan
0-3 Yaş Bebek Uyku Danışmanı