Her ebeveynin bildiği gibi, yeni doğan uyku dünyası karışık ve farklıdır. Günlerinin büyük bir çoğunluğunu uyuyarak da geçirseler yeni doğan bebekler sık sık uyanırlar. Gece bile nadiren 4 saatten uzun bir uyku uyuyabilirler. Çünkü henüz biyolojik ritimleri 24 saatlik döngü üzerinden oluşmamıştır. Bu durum ebeveynler için oldukça yorucudur. Ancak uyku bilimini anlamak ve bilmek yeni doğan bebeğinizin uykuları konusunda gerçekçi bir bakış açısına sahip olmanızı sağlayabilir. Ayrıca bebeğinizin gelişimi boyunca olgunlaşacak olan uyku ritimleri konusunda bilgi sahibi olmanızı sağlar.

 

Yeni doğan Uyku Düzeni. Böyle bir şey gerçekten var mı?

Uykusuz bir ebeveyn için yeni doğan uykusu tamamen düzensiz görülebilir. Bir gün iyi uyuyan bir bebek diğer gün uykusunu çok daha kısa yapabilir.

 

1-    Yeni Doğan Bebekler Uzun Blok Uyku Uyumazlar

Yeni doğan bebekler bir uyku süresince toplam 30 dakika ile 4 saat arasında uyuyabilirler. Bunun gündüz veya gece olacağı belirsizdir.

 

2-    Yeni Doğan Bebekler Çok Kolay Uyanırlar

Bunun en önemli nedeni uykularının büyük bir çoğunluğunu Aktif Uykuda geçirmeleridir. Aktif Uyku sırasında göz kapakları hareketlidir, düzensiz bir solunum vardır, hareket ederler ve homurdanma ve çok kısa süren ağlamalar gibi çeşitli sesler çıkarırlar.

 

3-    Yeni Doğan Uyku Süreleri Bebekten Bebeğe Değişecektir

İlk birkaç gün içerisinde bir yeni doğan ortalama olarak 16-18 saat boyunca uyur. 4 Haftalık olduklarında bu süre 14 saate düşebilir. Ancak uyku süreleri bebekten bebeğe çok değişkendir. Amerikan Pediatri Akademisi tarafından yayınlanan uyku sürelerine göre bazı 4 Haftalık bebeklerin 24 saat içerisinde 9 saat uyudukları gözlemlenmiştir, bazılarının ise 19 saat uyudukları görülmektedir. (Iglowstein et al 2002)

 

4-   Bebeğinizin Uykuları Genel Düzene Uymuyorsa Bu Bir Sorun Olduğu Anlamına mı Gelir?

Şart değildir. Bazı yeni doğan bebekler çeşitli sağlık nedenlerinden dolayı uyumakta zorluk çekebilirler. Bu konuda endişeleriniz varsa Çocuk Doktorunuza danışmanızda fayda vardır. Ancak pek çok sağlıklı, normal yeni doğanın önerilen uyku sürelerinden daha az uyuduğu görülmektedir.

 

Yeni Doğan Uyku Ritimleri:

Yetişkinlerin uyku-uyanıklık döngüleri 24 saatlik biyolojik saat tarafından kontrol edilir. Yirmi dört saat zaman diliminde, insan vücudundaki devreden faaliyetler bütününe “sirkadiyen ritim” yani “biyolojik ritim” adı verilir. Bir gün içindeki biyolojik saatin başlangıcı, güneşin doğuşu ile gerçekleşen uyanma olarak kabul edilir. Örneğin, gün içinde kendinizi güneş ışığına maruz bıraktığınızda, vücudunuzun iç saatini uyumlamasına yardımcı olursunuz. Uykusuz bir gece de geçirmiş olsanız, özellikle sabah saatlerinde gün ışığına maruz kalmanız gündüz uyanık kalmanıza yardımcı olacaktır.

 

Gün ışığının ortadan kaybolması ile vücudumuz gevşemeye başlar. Biyolojik saati düzenleyen etkenlerden biri beyindeki epifiz bezidir. Epifiz bezi bu düzenlemeyi salgıladığı «melatonin» hormonu ile gerçekleştirir. Uyku hormonu olarak da bilinen Melatonin, karanlıkta salgılanır ve vücudumuz bunu uyku sinyali olarak yorumlar. Akşam saatlerinde yapay ışıklara fazlaca maruz kalmamız ile bu doğal süreci bozmamız mümkündür. Özellikle akıllı telefon, tablet vb. aletlerin çıkardığı mavi ışıklarla… (Wahnschaffe et al 2013).   Ancak yine de uyku uyanıklık saatlerinize uymaya devam ettikçe, gündüz gün ışığı ve gece karanlığa maruz kaldığınız sürece iç saatiniz 24 saatlik döngü ile uyumlu şekilde çalışmaya devam edecektir. Ancak bu yetişkinler ve daha büyük olan çocuklar için geçerlidir. Yeni doğan bebeklerde durum farklı şekilde ilerler.

 

YENİ DOĞAN UYKUSU GÜÇLÜ BİR SİRKADİYEN RİTM TARAFINDAN YÖNETİLMEZ

Bebekler henüz anne karnındayken, annelerinin gece ve gündüz gösterdiği fizyolojik değişimler sayesinde çeşitli ipuçlarına sahip olurlar. Anne, gündüz aktifken bebeğin kalp ve solunum hızı hızlıdır, anneleri uykudayken ise bu yavaşlar. (Mirmiran et al 2003) Bu değişimlerin sebebi melatonin hormonunun plasentadan fetüse geçmesi ve fetüsün iç saatini yönlendirmesinden kaynaklanır. (Torres-Farfan et al 2006). Ancak doğumdan sonra anne ve bebek arasındaki bu hormonal bağlantı kopar. Artık yeni dünyaya gelmiş olan bebek kendi iç saatini oluşturmalıdır. Ancak bu zaman alır ve yeni doğanın her 2-3 saatte bir beslenme gerekliliği nedeniyle karmaşık bir hale bürünür. (Kennaway 1996)

 

Bebeklerin Sirkadiyen Ritimleri Ne Zaman Oluşur?

Bu bazı bebeklerde 12 hafta bazen daha uzun sürebilmektedir.  Bununla birlikte, yenidoğan uykusu 24 saatlik günün doğal ritimlerinden tamamen ayrı değildir. Araştırmalar, sirkadiyen ritimlerin doğumdan sonraki ilk günlerde gelişmeye başladığını göstermektedir. Örneğin, Alman ve Japon çalışmaları, yeni doğanların gece, gündüze göre daha fazla uyuduğunu gösterir.

 

Ve bilimsel kanıtlar, yeni doğanların bile çevrelerinden aldığı bazı ipuçlarına açık olduğunu gösteriyor. Yeni doğan bebeğinizin uyku düzenini şekillendirmeye yardımcı olmak için bunu bir fırsata dönüştürebilirsiniz.

 

Bebeğinizi Günlük Rutininizin Bir Parçası Yapın:

Ebeveynler yeni doğanlarını günlük aktivitelerine dahil ettiklerinde, yenidoğan 24 saatlik döngüye daha hızlı uyum sağlayabilir. (Custodio et al 2007; Lorh et al 1999)  Bir çalışma, doğumdan sonraki dört ay boyunca anne-bebek aktivite modellerinin sürekli ölçümlerini aldı. Anneleriyle aynı saatte aktif olan yenidoğanların, olgun sirkadiyen ritimler geliştirme konusunda daha hızlı oldukları gözlemlendi. (Wulff and Siegmund 2002).

 

Gece Uyaranları Azaltın

Yeni doğan bebeğiniz gece beslenmek için uyandığında sessiz olun, ışık yakmayın ve onu uyaracak davranışlardan kaçınmaya çalışın. Bu ona gece sessizdir ve hepimiz uyuruz işaretini vermenizi sağlar. 

 

Gün Işığı ve Yapay Işıklar

Bebeğinizin gündüz gün ışığına maruz kalmasını ve dışarıda vakit geçirmesini sağlayın. Yapılan bir araştırma gece saat 21.00’den sonra düzenli şekilde kapatılan ışıkların bebeklerin sirkadiyen ritminin oluşmasına katkı sağladığını gösteriyor. (Iwata et al 2017).

 

Masaj Yapmayı Deneyin:

Araştırmalara göre düzenli şekilde anneleri tarafından masaj yapılan bebekler, 1. Ay dolduktan sonra masaj yapılmayanlara göre daha kısa sürede uykuya geçiyor ve uykuda daha uzun kalıyor.

 

Kundak: Elleri ve kollarını Henüz kendi uzuvları gibi algılamayan ve bu nedenle sık sık elleri yüzünden uyuyan bir yeni doğanı kundaklamanız yararlı olabilir. Bu Hem sarmalanmışlık duygusunu da pekiştirecektir.

 

Beyaz Gürültü: Bir yeni doğanın ihtiyacı olan şey evin sessizliği değil, anne karnında 9 ay boyunca duyduğu yoğun ve sesli bir ortamdır.

 

Yeni Doğan Bebeklerin Uykusu Neden Hafiftir?

Yetişkinler uykuya daldığında ilk önce Non rem uykusunun birkaç hafif aşamasından geçerek daha sonra derin uyku fazına ulaşırlar. Daha sonra uyku evresi olarak da bilinin Rem’e geçerek bir uyku döngüsünü tamamlarlar. Bu döngü bir yetişkinde yaklaşık olarak 90 dakikadır. Rem aşamasındayken vücudumuz bir tür felç durumundadır ve bu evredeyken hareket etmeyiz.

Yeni doğan uykusu da çeşitli uyku aşamalarından geçer ve bir döngüyü tamamlar ancak yetişkin uykusundan önemli farklılıkları vardır.

Yeni doğanlar uykuya aktif uyku ile başlarlar. (Rem) Ama yetişkinlerin aksine yeni doğanlar bu evredeyken hareketsiz değillerdir. Bizlerin aksine onlar bu evredeyken hareket ederler ve çeşitli sesler çıkarırlar. Bu nedenle bir çok ebeveyn bebeklerinin tam olarak uyumadığını veya her an uyanabileceğini düşünür.

Bunun yanında bebeklerin uyku döngüleri 40-45 dk. civarındadır ve kısadır. Bu sürenin büyük bir çoğunluğunu ise Rem evresinde geçirirler. Yeni doğanların toplam uyku sürelerinin yarısından fazlasını REM evresinde geçirmeleri alışılmadık bir durum değildir.

Rem yani aktif uykudan sonra bir yeni doğan derin uykuya geçer ki bir yeni doğan için derin uyku potansiyel tehlikeler taşımaktadır. Daha yavaş, daha ritmik nefes alma ile karakterize edilen sessiz uyku daha dinlendirici görünür ancak bebeklerin sessiz uykudan uyanmaları daha zordur, bu da bebek yeterli oksijen almıyorsa sorunlara neden olabilir. 40-50 dakika arasında süren bu döngünün yaklaşık olarak sadece 20 dakikası derin uyku evresinde geçer.

Hepsini bir araya getirdiğimizde ebeveynlerin neden bebeklerinin bu kadar hafif (ve düzensiz) uyuyanlar olduğunu düşündüğünü anlayabilirsiniz. Yetişkinler gibi, yeni doğanların da REM sırasında ve uyku döngüleri arasındaki geçişler sırasında uyanma olasılığı daha yüksektir. Yetişkinlerin aksine, yeni doğanlar REM’de çok daha fazla zaman geçirirler ve döngüler arasında daha sık geçiş yaparlar.

Ebeveynler bazen REM evresinde uyuyan bebeklerin uyandığını veya uyanacağını varsayarak yanlış zamanda bebekle etkileşime girmeye veya yatıştırmaya çalışabilir. Bu durum da kendi kendini döngüler arasında geçirebilecek bir bebeğin uyku düzenine gereksiz yapılan bir müda haledir.

Bebekler için Rem uykusu (aktif uyku) hem beyin gelişimleri hem de SIDS yani Ani Bebek Ölümü Sendromundan koruduğu için çok kıymetlidir . (Heraghty et al 2008; Seigel 2005).

 

Bebeğinizin Daha İyi Uyuması İçin Neler Yapabilirsiniz?

1-     Bebeğinizin uyandığını düşündüğünüz anda acele etmeyin.

Yukarıda belirtildiği gibi, bebekler sık ​​sık uyanmalar yaşarlar, ancak bu, her birkaç dakikada bir “sürekli olarak” uyanmaya mahkum oldukları anlamına gelmez. Bebekler genellikle kısmi uyanmalar sırasında sarsılır, iç çeker veya ses çıkarır. Bu anlarda onları hızlıca uyarmaktan kaçınırsanız, kendi başlarına uykuya dönebilirler.

2-     Uykulardan önce bebeğinizin karnını doyurun

İster emziriyor ister biberonla besliyor olun, uyku öncesinde bebeğinizin karnını doyurduğunuzdan emin olun. Bu, bebeğinizi daha uzun uyumaya teşvik edecektir.

3-     Bebeğinizin en azından 1 uykusunu yatağında yaptırmaya çalışın, ama kesinlikle zorlamayın.

24 saat içerisinde en azından bir uykusunda bebeğinizi kucağınızda iyice sakinleştirdikten sonra yatağına hafif uyanık şekilde koymaya çalışabilirsiniz. Ancak kesinlikle zorlamayın, bu denemeyi 15-20 dk. Yapabilir, eğer başarılı olamıyorsanız denemeyi başka bir güne bırakabilirsiniz.

Bu Çok da Kolay Olmayan Günleri Nasıl Atlatabilirsiniz?

1-    Dinlenin:  Bebeğiniz 30 dakika bile uyuyor olsa, bu zamanı siz de dinlenerek geçirmeye çalışın. Uyuyun. Çok büyük bir uyku eksiğiniz olduğunda, 30 dakikalık bir şekerlemenin sağlığınız için çok az fark yaratacağını düşünebilirsiniz.

Ancak son araştırmalar, Uykusuz kaldığınızda, beyinin uykuyu normalden daha onarıcı hale getirerek telafi etmeye çalıştığını gösteriyor.

Uyuyamazsanız da dinlenmek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Aslında, gözleriniz kapalı uzanıyorsanız, farkında olmadan uyuyor olabilirsiniz.

Çok sayıda yapılan çalışmalarda, uykunun ilk aşamasından uyanan kişiler genellikle uykuda olduklarını inkar etmişler ve bunu farkında olmamışlardır. (Dement ve Vaughan 1999). Sadece 1. aşama uykudan oluşan bir şekerleme tepki sürenizi iyileştirmenize yardımcı olmayabilir, ancak muhtemelen daha az yorgun hissetmenize neden olacaktır. Ve uykunun ikinci aşamasına geçmeyi başarırsanız- sadece 3 dakika bile olsa – bu kısa uyku bile iyileşme etkilerine sahip olacaktır.  (Hayashi ve ark. 2005).

2-     Kendinizi Suçlamayın: Eğer ortalamanın altında uyuyan bir bebeğiniz varsa ve siz yapılabilecek her şeyi yaptığınızı düşünüyorsanız kendinizi suçlamayın. Araştırmalar, geceleri aldığımız uyku miktarının genetikten güçlü bir şekilde etkilendiğini gösteriyor. Ayrıca uyku ihtiyaçları bireyseldir ve ilk dönemler yeni doğan bebekler için kaotik ve düzensizdir.

3-    Emzirmenin sizi mama ile beslemekten daha uykusuz bırakacağını düşünmeyin. Bir çalışmada anne sütüyle beslenen bebeklerin, mama ile beslenen bebeklere göre ortalama 40-45 dakika daha fazla uyku süresine sahip oldukları bildirilmiştir (Doan ve ark. 2007).

4-    Emziriyorsanız, bebeğinizi yakınınızda tutarsanız daha fazla uyumanız muhtemeldir.

Amerikan Pediatri Akademisi ve Dünya Sağlık Örgütü bebeklerin ebeveynleriyle aynı yatak odasını paylaşmasını tavsiye ediyor. Yapılan bir araştırmada, emziren kadınların bebekle birlikte yattıklarında daha fazla uyudukları bulunmuştur (Quillin ve Glenn 2004). Bu araştırmaya göre, birlikte uyuyan ve emziren anneler, bebeklerini biberonla besleyen annelere göre daha fazla uyuyorlardır.

5-    Bebeğiniz uyuyorsa bez değiştirme konusunda endişelenmeyin.

Eğer bebeğiniz ıslak bir bez nedeniyle uykuya dalamıyorsa, bu durumu mutlaka anlarsınız. Ama uyuyan bebeğinizin bezini değiştirmek konusunda ısrarcı olmanız gerekmez. Yapılan bir deneyde, araştırmacılar uyuyan bebeklerin çocuk bezlerine su enjekte ederek bunun onları uyandırıp uyandırmayacağını araştırdılar (Zotter ve ark. 2007) Uyandırmadı. Ama eğer bebeğiniz kakasını yaptı ise bebeğinizin bezini değiştirmeniz doğru olacaktır.

6-    Gün ışığından faydalanın ve geceleri yapay ışıklardan olabildiğince uzak durmaya çalışın.

Gün boyunca kendinizi ve bebeğinizi gün ışığına maruz bıraktığınızdan emin olun. Ve gün batımından sonra ışıkları kapalı veya en azından kısık tutun.Yukarıda belirtildiği gibi, doğal gün ışığı, yeni doğan uyku düzenini etkilemeye yardımcı olur.

7-    Siz dinlenirken bir arkadaşınızın veya ailenizden birinin bebeğiniz ile ilgilenmesine izin verin. Bu emzirilen bebeğinizin biberon ile beslenmesini gerektirse de…

Uzmanlar ilk 1-1,5 emzirme oturana kadar bebeklerin sadece emzirilmesini öneriyor. Bu durumun çok önemli olduğunu kabul etmekle birlikte uykusuzluktan bitkin ve mutsuz düşmüş yeni annenin biraz dinlenerek kendini daha mutlu hissetmesinin de aynı derecede önemli olduğuna inanıyorum. Uykusuzluk yeni annelerin Doğum sonrası depresyon riskini arttırdığı gibi hem bebekler hem de aileler için negatif bir durum olarak ortaya çıkıyor. Bebeklerimize faydalı olmanın ilk yolunun kendimize iyi bakmak olduğunu unutmayalım 😊

8-     İç güdülerinize güvenin, yardım istemekten çekinmeyin

Doğum sonrası stres ve doğum sonrası depresyon belirtilerini izleyin ve destek almaktan çekinmeyin. Akıl ve ruh sağlığının korumamız gereken en önemli noktalar olduğunu unutmayalım.

9-     İşlerin zamanla kolaylaşacağını kendimize hatırlatalım.

Yeni doğanların özel uyku düzenleri ve özel ihtiyaçları vardır. Ancak doğumdan 12 hafta sonra işler düzelmeye başlayacaktır.