Marin İmzalı
1 Yaş
Marin Bebeğin Annesi Diyor ki
“Marin doğduktan 15 gün sonra kolik belirtileri göstermeye başladı. İlk olarak başlangıç aşamasındayken yaklaşık bir buçuk ay sonra şiddetini daha da fazla artırarak seviyesi ileri düzeye ulaştı. Maalesef çektiği ağrıdan dolayı sabahtan akşama kadar ağlıyor ve devamlı omuzda taşınmak istiyordu. İlk işim onu rahatlatacağını düşünerek titreşimli ve sallanan bir ana kucağı satın almak oldu. Bunun yanı sıra emzirmek de büyük bir nimetti. Çünkü emerken memede uyuyakalıyor ve bu şekilde de gündüz uykularında onu pusete koyup sallıyor akşam ise titreşimli sallanan ana kucağına yatırarak uykusunun devamını sağlayabiliyordum. Zamanla bu sisteme ben de alıştım ve Marin’in memede her seferinde uyuyakalması kolayıma gelmeye başladı. Emzirmek istediğim için de gece uyanmalarını normal karşılayıp hiç şikayet etmiyordum. Bu durum Marin’in kolik sancılarının bitip sallanan ana kucağına sığamamasına kadar bu şekilde devam etti. Dolayısıyla artık kendi yatağında uyumaya başlaması kaçınılmaz oldu.
Marin’in kendi yatağında uyumaya başlaması ile birlikte bana da başka bir sancılı sürecin kapısı aralandı. Günler haftaları haftalar ayları kovaladıkça iş maalesef içinden çıkılamaz bir hal almaya başladı. Çünkü Marin artık memede uyumamaya başladı ve ben Marin’i odasına yatırmak için girdiğimde bazen iki saat sonra çıkabiliyor bazen de hiç çıkamayıp sabahlıyordum. İki saatte bir uyanmalar yerini yirmi dakikaya hatta daha yatağına koyarken ağlayarak tekrar kucağa gelmek istemesiyle sonlanıyordu. Hadi gecenin ilerleyen saatlerinde bir şekilde uykuya dalmasını sağladım diyelim bu sefer de ben odasında hapis kalıyor ve en ufak bir çıt sesinde bile kendini uyandırıp memeye gelmek istediği için hareket edemez hale gelmeye başlamıştım.
İnsan maalesef işin içinde bu kadar yoğun olunca durumun ne kadar vahim bir hal aldığını algılayamıyor. Bu hususta şayet doktorunuz da sizi emzirmeniz konusunda full destekliyorsa değmeyin emziren anne keyfine. O gazla değil geceler aylarca bile uykusuz kalırım yeter ki emzireyim kafası işliyor. Bir de üzerine analık fedakarlıktır, sütüm geldiği müddetçe gecesi gündüzüyle her istediğinde emzireceğim dürtüsü işler beyne ve hoş geldin tüm gün maksimum üç ya da dört saat uyuyabilen uykusuz anne… Üstelik bu versiyona eklenmiş yeni özellikler de mevcut… Her söylenileni tersten algılama, tahammülsüzlük, her an akacak hazırda bekleyen iki damla yaş ve Marin her ağladığında indir kaldır yapmaktan dolayı kalıcı bir şekilde yerleşen bel ağrısı…
Neyse ki bu ortamda olayları bir nebze de olsa dışarıdan gözlemleyen ve sağlıklı düşünebilen bir baba mevcut… Bu iş böyle olmaz diyerek gözümün açılmasını sağlamakla kalmayıp bir de beni Güliz Hanım ile tanıştırarak uyku ile ilgili fikirlerimin de değişmesine sebep oldu. Fakat elimizde bir yıldan beri gecesiyle gündüzüyle her uyandığında memeye ya da kucağa alınıp uyutulan nur topu gibi bir bebek vardı ve tabii ki eğitimin ilk günleri hem Marin hem de bizim için hiç de kolay olmadı. Ağlayarak kucağa alınmak için direnen bir bebek… Her gün vazgeçeceğini söyleyen ben…Ve eğer vazgeçersek beni yine nasıl günlerin beklediğini anlatan eşim. Bir de tabii her konuşmada bizi destekleyen ve sürecin nasıl işlediğini bıkmadan anlatan Güliz Hanım vardı ki bu eğitim periyodu sonucunda mutlu mesut bir şekilde bizi ailecek mezun etti. Unutmadan küçük bir detay daha… Marincik eğitim süreci içerisinde tam 4 adet diş de çıkardı
Güliz Hanım yardımlarınız olmasaydı uyku sorununun nasıl üstesinden gelebilirdim hiçbir fikrim yok. Eğer uyku eğitimi aldırmasaydık beni nasıl geceler bekliyor olacaktı düşünmek bile istemiyorum. Mezun olmamıza rağmen aklıma gelen soruları size yönelttiğimde tüm içtenliğinizle cevapladığınızı görüyorum. Bir telefon kadar uzağımdasınız. Bunu bilmek bile büyük bir güven veriyor. Her şey için çok teşekkür ederim…”
İpek İmzalı